Mevcut betonarme binaların depreme karşı güçlendirilmesi alanında çalışan Tekstar’ın inşaat mühendislerinden Kaplangil, kentsel dönüşüm için güçlendirmeye daha çok önem verilmesi gerektiğinini söyledi.
Depreme dayanıklı binalar için kentsel dönüşüm son dönemde en çok gündemde olan konulardan biri. Depreme dayanıksız bina deyince ilk akla gelen yıkıp yeniden yapmak oluyor. Ancak binalar, yıkılmadan güçlendirme yaparak da deprem karşı dayanıklı hale getirilebiliyor. Mevcut betonarme binaların depreme karşı güçlendirilmesi, yapısal çatlakların kimyasal enjeksiyonu gibi konularda çalışan Tekstar, bina güçlendirmesine dikkat çekmek istiyor. Güçlendirme yaparak da binaların depreme direnebileceğini belirten Tekstar’ın inşaat mühendislerinden Emek Kaplangil, kentsel dönüşüm için güçlendirmeye daha çok önem verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Projesine ve deprem yönetmeliğindeki esaslara uygun şekilde güçlendirilmiş binanın yeniden yapılan binaya göre daha fazla riskli olmadığını vurgulayan Kaplangil, “Sırf balataları eskimiş bir arabayı satıp yenisini almazsınız, balatalarını değiştirirsiniz. Binaları güçlendirmek de bunun gibi” dedi. Kaplangil, şunları anlattı: “Kentsel dönüşüm yasası metni incelendiğinde bile “yıkmak”, “yıktırmak” ve benzeri kelimelerin 22 defa geçtiğini ancak “güçlendirme” kelimesinin sadece 2 yerde geçtiğini görebilirsiniz. Kentsel dönüşümde izlenmesi gereken yol mümkün olan en kısa sürede, en az mali kaynağı harcayarak en fazla sayıda binayı depreme karşı can güvenliğini sağlayacak hale getirmek.”
İleri Anti-sismik teknolojiler ile güçlendirme yapılıyor
İleri anti-sismik teknolojiler ile güçlendirme yaptıklarını dile getiren Kaplangil, İtalyan çözüm ortakları ile binaların temelini patentli bir kazık çakma sistemi ile iyileştirilebildiklerini belirterek şunları anlattı: “Bu kazık sistemi, ilk kez Venedik’te sürekli yükselen su seviyelerinde binaların giriş katlarının korunması fikri ile geliştirildi. Bu teknikte bina, kapısından içeri girebilecek kadar küçük, özel bir kazık çakma makinesi ile kazıklara oturtulur ve ana bir bilgisayara bağlı haberleşme özelliğine sahip birçok hidrolik kriko ile kaldırılabilir. Günde birkaç santimetre toplamda birkaç metre kaldırılabilen binaların altında ilave bodrum katları oluşturulabilir veya otopark olarak kullanabilecekleri yeni alanlar oluşturabilir.” Kaplangil, Tekstar’ın temsilciliğini aldığı ABD menşeili sismik raf izolatörleri sayesinde ise Endüstriyel depo raf sistemlerinin de deprem esnasında sarsıntılardan yalıtılması ve stoklanan ürünlerin yere düşüp can ve mal kaybına yol açmamasını da engellediğini belirtti.